1 Aralık 2011 Perşembe

güzel

    Âlemde pek çok güzel vardır. Bizce; bir udînin parmak uçlarından çıkan tok ses, şarkı, şiir, katedral, mescid, kitap kapağı, bardak, havlu kenarlarına örülmüş danteller,  resim... Hepsi güzel dairesinin içerisine dahil edilme potansiyeline sahiptir.

    İlk paragrafta belirttiklerimiz genel-geçerdir fakat kimi insanlar, her güzele düşünce ve bakışlarını; doğrusu "nazarlarını" çevirmeyip; bakacakları güzelde edep ararlar. (Şahsım adına bu zümreye dahil olma endişesi taşıyor olmaktan ötürü övünçlüyüm.)
Bütün bunları söylüyor olmamızın sebebi son zamanlarda sık sık başa gelen bir olay. Yazının gövdesine geçmeden önce tam burada, yani baş kısmında belirtelim ki bahsettiğimiz olayın üzerimizde travmatik bir etki yaratması sebebi ile kelimelerin yanlış adreslere gitme ihtimalinden endişeliyiz fakat yazmaktan da geri durmayacağız.
    "Harika sözler ve harika müzik",  "çok güzel",  "insanı mest ediyor" bu cümleler bir sanatkârın eserlerine düzülen methiyeler. Cümleler doğru, bu konuda mesele yok. Hakikaten güzel. Ama mesele şu ki: "Güzellik" anne karnındaki bebeğe kurşun sıkan namluları methetmek maksatlı kullanılıyor demiyorum; bu maksatla güzellik iğfal ediliyor.
   Sosyal adaletten dem vurmak sureti ile kendi varlık sebebini açıklamaya çalışan ve fakat sözüm ona savunma silahlarını; kapitalizmin, hak yiyicinin ağa babasından temin eden bir katiller şebekesinin, terör örgütünün soytarılığını yapan "Güzel"den, "güzellik"ten bahsediyorum. (Soytarı kelimesini kullanmaktan kaçınmıyorum) Bilirsiniz soytarıların yeteneği muazzamdır fakat gördükleri hürmet de ortadadır.

  İmdi, şayet "Güzellik" bir saray ise soytarıya sırf saray erkanından olduğu için hürmet gösterenlere tek kelime eleştiride bulunmak niyetimiz yoktur.
 Fakat kendi düşüncemizi hemen burada eleştiriye tâbi tutuyor ve soruyoruz kendimize: "Mademki o namluları öven sözleri dinlemekten kendini men ediyorsun, niçin inandığını iddia ettiğin Yaratıcı'yı inkar eden filozofları  dahi okumaktan imtina etmiyorsun. Onlardan daha ağır bir şey mi yapıyor ki söz konusu sanatkâr?"
El cevap: Filozofların metinleri fikrî eserlerdir ve haz almak için değil akıl süzgecinden geçirmek için okunurlar. Tekrar tekrar okunup keyifle kulak kabartılmaz onlara. Fikir eserleriyle her türlü münakaşayı yapabilirsiniz ama sanat eseri tartışmaz, tebessüm eder yahut somurtur veya kızgındır... Hasılı bin bir çeşit his ile doludur. Tam olarak bizim bahis mevzumuz da sanat eserinin bize vad ettiği şeydir: Estetik haz, doyum... Öyleyse çekinmeden dile getiriyoruz ki "insanı mest ediyor" cümlesinin muhatabı olan ve anne karnında bebek öldüren mermilerle yan yana uğuldayan sanat eseriyle doymak yerine aç kalmayı tercih ediyoruz.

Ve bunu yaparken  kimsenin tercihlerine zerre kadar saygısızlık yapmak arzusunda değiliz. Belki yaptığımız bizde travmaya sebep olan bir hadise karşısında vicdanımızı dinlemekten ibarettir.
Saygılar...

6 yorum:

  1. ne güzel belirtmişsiniz:''Öyleyse çekinmeden dile getiriyoruz ki "insanı mest ediyor" cümlesinin muhatabı olan ve anne karnında bebek öldüren mermilerle yan yana uğuldayan sanat eseriyle doymak yerine aç kalmayı tercih ediyoruz.''

    YanıtlaSil
  2. Hassas bir konu...
    Kapitalizmin gözlerimizi kör ettiği şu dünya da kim farkında ne yediğinin, ne içtiğinin, ne dinlediğinin, ne izlediğinin... Seviyorum dediği şeyin ardında kimlerin olduğunun... ''Kişi sevdiğiyle beraberdir'' derken altında yatan asıl manaya kim akıl erdiriyor... Uyuşmuş beyninde sahnedeki sanatçının bugün ne giydiğini tartarken ve onu nasıl taklit edeceğini tasarlarken, nereden de çıktı şimdi afrikada ki adamı düşünmek...
    Allah, yürekleri en iyi bilendir...
    selamlar kıymetli insan,

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkür ederim Kadim.

    YanıtlaSil
  4. Konunun hassasiyeti dikkati zorunlu kılıyor. Seviyorum dediğimiz şeylerin arkasında neler var pek çoğumuz bilmiyoruz. Ve bu cehaletimizin ürünü ve fakat apaçık olan vaziyetler ve kişiler var ki onları sevenlerin durumu gafletin ürünüdür diye düşünüyorum... "kişi sevdiği ile beraberdir" işte çok güzel bir özet. Çünkü "Öz". Sözün güzel sahibinden gelmiş.
    Verdiğiniz kıymete ve yazıları okuyup değerli düşüncelerinizi paylaşıyor olmanıza yalnızca bir teşekkür ile mukabele etmeyip bundan sonraki paylaşımlarımız için de hem okurken hem yazarken daha gayretli ve incelikli olmaya çalışacağım.
    Aleyküm selam ve bilmukabele kıymetli insan...

    YanıtlaSil
  5. İnceliğiniz her kelimeden belli zaten, yormayın kendinizi ekstra çabalarla... Sadece bana daha çok yorum yapma fırsatı vermek için çabalayabilirsiniz...:)

    YanıtlaSil

diyorsun ki :